Mesaj Sayısı : 229 Points : 382 Rep : 0 Kayıt tarihi : 09/11/09
Konu: Geri: ASKER FIKRALARI Çarş. Kas. 18, 2009 11:43 am
Bir askere, görev başında gösterdiği yararlılıktan ötürü ödül verilecekmiş; adetten olacak ki komutan sormuş: -"Asker! Ödül olarak 100 altın mı istersin, madalya mı?" -"Madalyanın değeri nedir komutanım?" -"Aşağı yukarı 3 altındır, ne oldu ki?" -"O zaman 97 altın ve madalyayı isterim komutanım!"
Admin Admin
Mesaj Sayısı : 229 Points : 382 Rep : 0 Kayıt tarihi : 09/11/09
Konu: Geri: ASKER FIKRALARI Çarş. Kas. 18, 2009 11:43 am
Çatışmanın en sıcak anlarından biridir. Her yerde bombalar patlamakta, makinalı tüfek ve top gürültüleri ortalığı dehşete boğmaktadır. Askerlerden birini, bu sırada hıçkırık tutar. Siperde yanında duran askere döner: -"Birader beni korkutsana! Korkut da hıçkırığım geçsin!"
Admin Admin
Mesaj Sayısı : 229 Points : 382 Rep : 0 Kayıt tarihi : 09/11/09
Konu: Geri: ASKER FIKRALARI Çarş. Kas. 18, 2009 11:43 am
Kışlanın girişinde er komutanı durdurup parolayı sormuş. Komutan cevap verirken, bazı köylülerin ellerini kollarını sallaya sallaya kışlaya girip çıktıklarını görmüş: -"Oğlum bu köylüler niye böyle serbestçe giriyor, onlara niye parola sormuyorsunuz?" -"Ya komutanım, bırak gariban köylü nereden bilecek ki parolayı, neden sorayım?"
Admin Admin
Mesaj Sayısı : 229 Points : 382 Rep : 0 Kayıt tarihi : 09/11/09
Konu: Geri: ASKER FIKRALARI Çarş. Kas. 18, 2009 11:43 am
Paraşütçü taburunda bir er, komutanına gidip ertesi günkü operasyona katılmak istemediğini, ölmüş büyükannesinin gece rüyasına girip "Yarın yanıma geliyorsun" dediğini söyler. Komutan buna çok kızar ve ertesi gün atlamadan önce, erin yanına gelip paraşütünü alır, yerine kendisininkini verir. Atlama anı geldiğinde birlikte atlarlar. Er paraşütünü açıp yavaş yavaş süzülürken, komutanın paraşütü açılmamış bir halde düştüğünü görür, şaşkınlık içinde sorar: -"Komutanım nereye gidiyorsunuz?" -"Büyükannenin yanınaaaa!"
Admin Admin
Mesaj Sayısı : 229 Points : 382 Rep : 0 Kayıt tarihi : 09/11/09
Konu: Geri: ASKER FIKRALARI Çarş. Kas. 18, 2009 11:44 am
0 tane er, izin alıp dışarı çıkacaklarmış, ama şehirde uzakmış, bu nedenle hepsine birer at vermişler. Geç kalırlarsa ve iyi de bir mazaretleri yoksa ceza alacaklarmış. Hepsi geç kalmış, sıradan üfürmeye başlamışlar: -"Benim at şuraya kadar koştu, çatladı..." -"Benim at şurada çatladı..." derken komutan iyice sinirlenir, kırkıncı ere patlar: -"Sen de atım öldü de de, göstereyim gününü!" -"Yok komutanım, benim at diğer 39 atın öldüğünü görünce, bir köşeye oturup yas tutmaya başladı..."