Pes etmek yok, teslim olmak yok!
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Jim Kazama, uzun ve ağır çalışmalardan sonra Tekken turnuvasını kazanmayı başarmıştır. Ancak bu galibiyet, içindeki kötülük tohumlarının köklerini güçlendirmiş ve Kazama’nın her zamankinden de karanlık hale gelmesini sağlamıştır. Kabusları ona işkence etmektedir ve Heihachi’nin ihanetinin acısı hala tazedir.
Mishima Zaibatsu’nun yerine geçen Jim Kazama, onun organizasyonunun inanılmaz gücünü ve sapıkça isteklerini de miras almıştır. Zaibatsu’nun organizasyonu, tüm dünya devletlerini perde ardından yönetmektedir. Jim Kazama, organizasyonu kullanıp, tüm dünya devletlerine karşı bir savaş başlatır. Amacı soykırım yapmak ve kendi mükemmel dünyasının başına geçmektir. Kazama’nın başlattığı savaşın kudreti, gezegenlerin yörüngesini değiştirecek kadar şiddetlidir. Ama kötülük bir kez daha doğal düşmanını yaratmıştır ve Kazama’nın biyolojik babası olan Kazuya, kendi şeytani şirketi G Corporation’un gücünü Kazama’ya yöneltmiştir. Kazuya’nın niyeti iyi olmaktan çok uzaktır, o tüm gücü kendisi için istemektedir. Bu gelişmeler doğrultusunda, dünyanın tek şansı altıncı Tekken turnuvasıdır ve iki kötücül güçten hangisi kazanırsa kazansın, dünya kaybedecektir. Zayıf da olsa bir umut vardır; Jim Kazama’nın kendi köklerine dönmesi ve eski iyicil karakterini geri kazanması.
Turnuva başlasın!
Tekken 6’yı incelemeden önce; Tekken hayranlarına müjdeli bir haber vermek istiyorum. Bütçesi 35 milyon dolar olan ve bir o kadar da reklam masrafı yapılan Tekken’in uzun metrajlı filmi, 6 Aralıkta, tüm dünyada sinema salonlarına konuk olacak. Jim Kazama’yı, ünlü dövüş sporları uzmanı Jonh Foo canlandıracak.
Tekken 5’in ve Tekken 5: Dark Resurrection’ın gerek satış rakamlarının yüksekliği, gerekse kazandıkları olumlu eleştirilerden sonra; Tekken 6’nın piyasaya çıkması kaçınılmaz olmuş ve fanları tarafından merakla beklenmeye başlanmıştı. Yapılan açıklamalar da, bu merakın ateşini besliyordu. Senaryo çok daha derin olacaktı ve etkileşim seviyesi artacaktı.
İlk izlenimlerime göre; bu bekleyişe değmiş. Çevredeki hemen hemen her nesne ile etkileşime girilebiliyor. Tüm köprüler parçalanabiliyor ve tüm koltuklar yerinden sökülüp, silah olarak kullanılabiliyor. Gerçekçilik seviyesinin artması, Tekken 6’ya yeni bir renk ve çok daha canlı bir atmosfer getiriyor.
Elbette yenilikler bu kadarla sınırlı değil. Dövüş oyunlarının can alıcı noktası, dövüş sistemleridir. Tekken 6’da da bu durum farklı değil. Dövüş sistemine bir de “Rage” motoru yerleştirilmiş. Rage sistemi kısaca şöyle çalışıyor: Karakterinizin canı son raddeye geldiğinde ve ölümün kıyısına yaklaştığınız, içinizdeki güç serbest kalıyor. Böylece öfke saldırıları yapabiliyorsunuz. “Kızıl Aura” çevrenizde parladığında muazzam güçlü element saldırıları gerçekleştiriyorsunuz ve dövüşün seyri aniden değişebiliyor.
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]